top of page

                 BAĞLAMA: Anadolu’da kullanımı en yaygın olan çalgı bağlamadır. Anadolu'da, bağlama ailesi çalgıları çok çeşitlidir ve hemen her yörede kullanılıyordur. Bağlama ailesinin sazları farklı yöntemlerle adlandırılır. Örneğin tel sayısına göre, boyutuna göre,çalındığı akorda, hatta çalındığı yere göre yapılan adlandırmalar vardır.Bağlama, Anadolu insanının kültürel birikimini, duygularını, düşüncelerini, yalın ve çarpıcı yönleri ile bünyesinde taşıyan, yansıtan temel bir halk sazıdır. Kökleri tarihin derinliklerine uzanan ve binlerce yıllık bir oluşum süreci geçiren bu saz, en önemli değişim ve gelişimini, çok çeşitli, bir o kadar da zengin kültürlerin iç içe yoğrulduğuAnadolu’da sağlamıştır (Parlak, 2000, s.1).

BAĞLAMA ÇEŞİTLERİ :Bağlama ailesini şu şekilde sıralayabiliriz;

 

Meydan sazı: Meydanlarda çalınmasından dolayı bu isim verilmiştir. Ailenin enbüyük sazıdır. 12 tellidir.

 

Divan sazı: Meydan sazından biraz daha küçük boydadır; fakat kullanım alanımeydan sazından daha geniştir. Altı tellidirUzun Sap Bağlama: Kullanım alanı en yaygın olan sazlardandır. Üç ana grupta (3-2-2) toplanan yedi teli vardır. Özellikle Orta Anadolu müziğinin karakter özellikleriniçok açık yansıtır.

 

Kısa Sap Bağlama: Kullanım alanı yaygın olan diğer bir aile üyesidir. Uzun sapbağlama ile arasındaki temel farklılık akort sistemindeki farklılıktır. Özellikle deyişve semah formlarında kullanılır.

 

Cura: Ailenin en küçük ferdidir. Altı teli vardır. Ege bölgesinde çokkullanılmaktadır.

 

Bağlama yapımında kullanımı en yaygın olan ağaç, dut ağacıdır. Dut ağacıhem görünüm açısından hem de ses kalitesi açısından özellikli bir ağaçtır. Dut ağacıbağlamanın tekne adı verilen arka kısmında kullanılmaktadır; ancak son yıllarda artık dut ağacı yerine ardıç, kelebek,maun gibi ağaçlar ve bunun yanı sıra ithal ağaçlar da kullanılmaya başlanmıştır. Çalgının göğüs adı verilen ön kısımda ise çam çeşitleri olan ladin ve köknar kullanılmaktadır.Anadolu çok farklı kültürlere yapmış olduğu ev sahipliğinden dolayı çokçeşitli bir kültür birikiminin sahibidir. Bu birikim müzik alanında, özelde de bağlama müziği alanında çok gelişkin bir hâl almıştır. Anadolu’nun her yöresinde bağlama, o yöreye özgü bir icra tekniğiyle çalınmaktadır. İcradaki bu farklılıklara, tavır ismi verilmektedir. Tavırların belirleyici özelliği ise sağ eldeki belirgin ve rutin denilebilecek hareketlerdir. Ancak gerçekte bir yörenin tavrının üslubunun belirleyicisi yalnızca sağ eldeki rutin sayılabilecek bu hareketler olamaz. Yörenin üslubunun belirleyici özelliği ezgilerinin taşıdığı anlamdadır. Yöre tavrı bu anlamda gizlidir. Eğer sadece tavır adı verilen sağ el hareketleri, o yörenin tavrını vermiş olsa,yörenin tavrını yeni yeni öğrenmeye başlayan bir icracı için o yöreyi iyi icra ediyor denilebilir, ki bu yanlış bir değerlendirme olur.

         Bağlamada Düzenler:Bağlamanın tellerini çeşitli seslere göre ayarlamaya düzen adı verilir.Düzenler çalındığı ezginin karakterini yansıtan en önemli etkenlerdendir. Fakat bununla beraber düzenlerle ilgili kısıtlamalar vardır. Herhangi bir ezginin yalnızca gelenekte var olduğu düzenle çalınacağı fikrinin yaygınlığı, ezgilerin farklı düzenlerde icra edilebilme özelliğini kısıtlamaktadır. Düzen ezgiye ahenk katar.Yurdun birçok yöresinde görülen düzenlerden bazıları misket düzeni, bağlama düzeni, müstezat düzeni, rast düzeni v.b adlarla anılırlar (Altuğ, 2000, s.5).Düzenler bağlamanın yörelere has icra tekniğinin en önemli özelliklerindendir. Bağlamada kullanılan akortlar yöreden yöreye değişmekte hatta yöre içinde de farklılıklar göstermektedir. Örneğin Orta Anadolu’da bağlama; bozuk düzen, abdal düzeni ve bağlama düzeni ile çalınmaktadır. Düzenler yörelere göre olduğu gibi melodik yapıya göre ritmik özelliklere göre değişkenlikler göstermektedir. Bu özellikleri en belirgin yansıtanı, bağlama düzenidir. Bağlama düzeni kendi içinde barındırdığı farklı çalım teknikleri nedeniyle son yıllarda çokgelişmiş, çok fazla ilgi görmüştür. Özellikle el ile bağlama çalma tekniği olan şelpe6tekniğinin tanınması ve gelişmesi bağlama düzeninin de daha fazla tanınmasınısağlamıştır. Şelpe tekniğinde çalınan ezgilerin çok büyük bir bölümü bağlamadüzeninde icra edilmektedir.Bağlama düzeni iki telliden üç telli kullanıma geçişten beri el ile bağlama çalma geleneğine çok iyi uyum sağlamış ve genellikle başka topraklarda görülmeyenAnadolu’ya has bir düzendir( Parlak, 2001, s.10).

Bağlama Düzeni:Bağlama düzeninin mızraplı icrasının en önemli özelliklerinden bir tanesi üç tel grubunun da etkin bir şekilde kullanılıyor olmasıdır. Bozuk düzende tek telle bile çok rahat icra edilen bir eser, bağlama düzeninde üç teli birden kullanmayı gerektirmektedir. Bağlamada mızrabın ilk kullanılmaya başlandığı dönemlerde mızrap etkin bir şekilde kullanılmıyordu; sonraki dönemlerde mızrabı bağlamalarında daha etkin kullanan ustalar çıkmıştır. Bu ustalar tezeneyi bütün tellere vurma anlayışından uzaklaştırmış, melodiye yönelinmiş ve ezgi yalın bir halalmıştır (Parlak, 2000, s.76). Her tele bir mızrap vurma anlayışı, ritim kalıplarını tezeneyle belli etme anlayışı azalmıştır. Bu anlayışın gelişmesinde bağlama müziğinin büyük ustası Arif Sağ’ın katkısı oldukça fazladır. Arif Sağ bağlamayı mızrap tekniğiyle çalarken ezgileri belli etmek için tellerin hepsine vurmak yerine tellere ayrı ayrı vurmuş, ezginin tamamını sağ elle elde etmek yerine yeri geldiğinde sol el teknikleriyle de ezgiyi yalınlaştırmış, icrayı daha keyifli bir hale getirmiştir.Bu gelişmelerin en önemli nedeni de usta müzisyenlerin bağlama düzenini tercih etmesidir.Bağlama düzenin en önemli özelliklerinden biri her üç grup telin de bağlama düzeninde etkin bir şekilde kullanılıyor olmasıdır. Bu özellik ezginin daha yalın vedaha anlaşılır bir hal almasını sağlamaktadır. Bağlama düzenindeki genel anlayışbütün tellere vurarak çalma değil sadece üç tele de ezgi yapısına göre teker tekervurarak çalma anlayışıdır. Bunun dışında tellerin tamamına vurularak çalınanezgilerse bağlama düzeninde kullanılan âşıklama tavrında ve süpürme tekniğindevardır. Bağlama düzeninde var olan her tele tek mızrap vurma ve her sesi mızrapla değil, zaman zaman da sol el teknikleriyle elde etme anlayışının gelişmesindeki en büyük pay kuşkusuz Arif Sağ’ındır.Arif Sağ kendinden önceki icracılardan farklı olarak bağlama düzenini çok etkin bir şekilde ustalıkla kullanmış, kendinden sonraki bağlama sanatçılarının hemen hepsini etkilemiştir. Arif Sağ bağlama icrasında ezgi üretirken sol el tekniklerini (çekme ve çarpma) sıklıkla kullanmış, bu tekniklerin yarattığı yumuşak duyum hissini eserlere büyük bir ustalıkla yedirmiştir. Her sese bir mızrap vurma anlayışından uzaklaşıp kimi sesleri mızrapla kimi sesleri de mızrap vurmadan sol el teknikleriyle üretme anlayışı Arif Sağ ile birlikte bağlama düzenini çok önemli bir yere taşımıştır. Bunu yaparken gelenekten ve kendinden önceki önemli bağlama sanatçılarından yararlanmıştır. Örneğin, Serenler Zeybeği geleneksel icrasıyla mızrabın yalın bir şekilde kullanıldığı ve sol eldeki çekme ve çarpma tekniklerinin içinde sıkça kullanıldığı bir Anadolu ezgisidir. Bunun yanı sıra bazı önemli bağlama icracıları da bu tekniğin gelişmesinde Arif Sağ’a ışık olmuşlardır. Örneğin HacıTaşan ve Çekiç Ali her sese bir mızrap vurma anlayışını icralarında kullanırken,zaman zaman da yumuşak bir duyum hissi vermek istediklerinde bu anlayıştan uzaklaşıp sol el tekniklerini -sınırlı da olsa- kullanmışlardır. Arif Sağ’ın bu katkılarının ardından bağlama düzeninin gelişmesinin en önemli unsurlarından bir diğeri ve en önemli olanı ise şelpe tekniğinin yeniden canlanması olmuştur.Şelpe tekniğinin yeniden canlanması ise özellikle büyük usta Hasret Gültekin’in bu tekniği kullanmasıyla başlamıştır. Hasret Gültekin şelpe tekniğindeEge bölgesi tekniklerini ve Alevi dedelerinin icra tekniklerini harmanlayarak ustalığını sergilemiştir. Bu teknik en önemli gelişimini genç kuşağın en önemli bağlama icracılarından olan Erdal Erzincan ile sağlamıştır. Erdal Erzincan şelpe tekniğini çok etkin bir şekilde kullanmış, şelpe için eserler yazmış kendinden önce kısıtlı bir kullanım alanı olan tekniği çok geniş bir müzikal alana yaymıştır. Şelpe tekniğindeki bu gelişim bağlama düzenin özelliklerini artırmış bu düzeni icra edenleri yeni arayışlara itmiştir. Özellikle şelpe tekniğini iyi kullanan icracıların sol el tekniklerindeki ustalıkları artmış sağ elde de mızrap kullanılmadan yapılan teknikler ve özellikle tel çekme ve parmak vurma tekniği mızrabı daha etkin ve farklı biçimlerde kullanma anlayışının gelişmesine yol açmıştır. Şelpe icrasında kullanılan üç ana teknikten biri olan tel çekme tekniğinde sağ baş parmak ve işaret parmağının telleri çekerek ses üretme anlayışına sahip olanıdır. Bu teknikte üst tel baş parmakla,alt tel işaret parmağıyla orta tel ise ezginin yapısına göre kimi zaman baş parmak vekimi zaman ise işaret parmağıyla kullanılmaktadır. Bu tekniğin temel özelliği sağ el ile az sayıda vuruş yapıp sol el ile olabildiğince ses çıkarılmasıdır. Tel çekme tekniğinin bu anlayışı zamanla mızrapta da kullanılmaya başlanmış ve bağlama düzeni icrası şelpenin bu gelişiminden faydalanmaya başlamıştır.Şelpedeki bu gelişim ve Arif Sağ’ın çok önemli bir yere getirdiği bağlama düzeni icrası bir başka gelişim sürecine daha girmektedir. Mızrapla çalma tekniğinde varolan bu gelişim özellikle şelpeden ve onun tel çekme tekniğinden öykünerek sağ elde var olan tekniklerin de katılıp gelişmesiyle sağ ve sol elin bağlama düzenindeki icrasına yeni bir boyut kazandırmaya başlamıştır. Sağ ve sol el tekniklerinin birbirini izleyen kombinasyonlarla oluşturduğu teknik gelenekte de vardır ancak sınırlı birkullanım alanına sahiptir. Bu tekniğin gelişmesindeki en büyük katkı ise şelpe tekniğinden aldığı birikimi mızraplı çalma tekniğine de aktaran Erdal Erzincan’a aittir. Erdal Erzincan bağlama düzeni için çalınamaz denilen eserleri ve partisyonları bu tekniklerle rahatça icra etmiş ve bu eserleri bağlama repertuarına katmıştır.Bağlamada yeni yeni kullanılan bu teknik icraya farklı bir boyut kazandırmış, sol el ve sağ el tekniklerinin ezginin yapısına göre birbirini izler ve destekler nitelikte olması ezgilerin duyum özelliğini genişletmiş, icra çeşitliliğini artırmıştır.

bottom of page