
MÜZİK VE EĞİTİM:İnsana, bütün sanatlardan daha büyük bir kolaylıkla ve etkileme gücüyleulaşan müziği “seslerle düşünme, sesler aracılığı ile yaşamı duyumsama vegeliştirme yolunda insan gerçeğinin, bütün ilişkileri içinde, araştırılması ve aktarılması sanatı” olarak tanımlayabiliriz (Selanik, 1996, s.2).Müzik sanatının doğuşunu insanın varoluşuyla aynı anda düşünmek gerekir.Doğaya karşı vermiş olduğu savaşı kazanan insanoğlu bu başarısıyla beraber çevresini değiştirmeye ve kendi adına geliştirmeye başlamıştır. Bu gelişim ve değişim sürecinde sanat dalları ortaya çıkmaya başlamıştır ve bu dallardan en önemlisi de müziktir. “Müzik; şiir, dans ve büyücülükle birlikte doğayı egemenlik altına almanın yolu sayılıyordu. Boyanma, maskeler, araç-gereç ve silahlar gerçeği aramanın aracıydı. Doğa üzerinde maddi egemenlik artınca büyü zayıfladı. Müzik,şiir ve dans devam etti” (Kaygısız, 2004, s.66). Günümüzde müzik, bireysel yönüyle insanların iç dünyalarını zenginleştiren, toplumsal yönüyle bireyleri birbirine kaynaştıran, kültürel yönüyle gelenekselden çağdaşa müziksel birikimi taşıyan ve ekonomik yönüyle ise iş dünyasının önemli bir sektörü durumundadır (Özgür veAydoğan, 1999, s.2).İnsanın doğduğu çevrede ve yaşadığı ortamda yer alan öğeler arasında ses,çok önemli bir yer tutar. İnsan bir bakıma sanki “seslerden örülü bir ağ” ile çevriligibidir. İnsan yapısındaki ve çevresindeki sesleri algılar, çözümler, yorumlar ve giderek farklı anlatım biçimlerine dönüştürür. Bu süreç insan yaşamının ayrılmaz bir parçasını oluşturur (Uçan, 1996, s.11).Müzik insanın iyiyi, güzeli arama çabasının bir ürünüdür ve bu ürün sürekli olarak gelişmekte ve kendini yenilemektedir. Müzik insan yaşamının değişim vegelişim sürecinde insanla beraber değişip gelişmekte ve insan ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bu gelişim ve değişim hızla devam etmekte, birikimler artmakta,ürünler çoğalmakta ve farklılaşmaktadır.Müziğin gelişmesinde toplumun ihtiyaçlarına karşılık verebilmesinde ve kendini yenilemesinde en önemli rol müzik eğitiminindir. Müzik eğitimi, müzik sanatının eğitimle aynı düzlemde buluşmasıyla hem bir eğitim aracı hem de eğitim alanı olarak yer alır, bir sanat dalı olarak üstlendiği bireysel, toplumsal kültürel ve ekonomik işgörülerin sağlanmasında önemli rol oynar (Özgür ve Aydoğan, 1999,s.2).Lehr’e göre müzik sanat dallarından biri olmakla birlikte, bireyin kendisini ve becerilerini geliştirebilmesi için bir araçtır. Müzikle ilgilenen kişi, diğer akademik,kültürel ve sosyal alanlarda daha başarılı olmakta, kendine olan güveni artmaktadır.Müzik eğitimi sürecinde öğrencilerin diğer konu ve derslerdeki başarısına dikkat çekmektedir. Müzik öğrenimi sırasında müzik, öğrenciye diğer konularda başarılı olma konusunda yardım etmekle kalmaz, ayrıca öğrencinin gelişimini de başka hiçbir konu alanının yapamayacağı kadar destekler (Lehr, 1998, s.40).Müzik eğitimi, “bireye kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel davranışlar kazandırma, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel değişiklikler oluşturma ya da bireyin müziksel davranışlarını kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak değiştirme veya geliştirme sürecidir” (Uçan,1997, s.60). Müzik eğitimi aynı zamanda kişinin yaşadığı kültürel ortamın farkına varmasına, anlamasına da neden olabilir çünkü müzik en önemli kültürel öğelerden bir tanesidir. Öğrenilen müzikal davranışlar, yaşanılan ortamın müzik kültürünü yansıtıyorsa bu sayede o ortama has olan müzik kültürü anlaşılmış olur bu sayede de öğrenci kendi müzik kültürünü kavrar duruma gelebilir.Müzik eğitiminin temel amacı müzikal davranışlar kazandırmaktır ancak bu davranışlar kazanılırken aynı zamanda kişinin içinde bulunduğu toplumun müzik kültürünü kavramasına neden olabilir.Müzik eğitimi, günümüzde genel, özengen ve mesleki olarak üç ana dalda uygulanmaktadır. “Genel müzik eğitimi, iş-meslek, okul, kol-dal ve program ayrımıgözetmeksizin, her düzeyde, her aşamada, herkese yönelik olup, sağlıklı, dengeli vemutlu bir insanca yaşam için gerekli ortak genel müzik kültürünü kazandırmayı amaçlar” (Uçan; 1996, s.126).“Özengen müzik eğitimi, müziğe ya da müziğin belli bir dalına özengence(amatörce) ilgili, istekli ve yatkın olanlara yönelik olup, etkin bir müziksel katılım,3zevk ve doyum sağlamak ve bunu olabildiğince sürdürüp geliştirmek için gereklimüziksel davranışlar kazandırmayı amaçlar” (Uçan; 1996, s.127).“Mesleki müzik eğitimi, müzik alanının bir bütünün bir kolunu ya da dalını, o bütün kol ya da dal ile ilgili bir işi meslek olarak seçen, seçmek isteyen, seçme eğilimi gösteren, seçme olasılığı bulunan ya da öyle görünen, müziğe belli düzeyde yetenekli kişilere yönelik olup, dalın, işin ya da mesleğin gerektirdiği müziksel davranışları ve birikimi kazandırmayı amaçlar” (Uçan; 1996, s.128).Müzik eğitiminin en önemli dallarından bir tanesi de çalgı eğitimidir. Çalgı eğitimi, bireyi çalgı yoluyla geliştirmeyi, bireye çalgı çalma davranışını kazandırarak müzik alanında geliştirmeyi hedefler. Çalgı eğitimi, insanın kendisini yakından tanıyabilmesi, var olan yeteneklerini fark edebilmesi, eğitim aracılığıyla mevcut becerilerini geliştirip yeni beceriler elde edebilmesi ve bu sayede kendisini gerçekleştirme olanağı veren bir uğraş olmasından dolayı müzik eğitiminin önemli bir koludur.Çalgı eğitiminde niteliği etkileyen üç temel faktörden söz edilebilir. Bunlar öğretmen, öğrenci ve öğretim programı olarak sıralanabilir. Bu faktörlerden en önemlisi kuşkusuz ki öğretmendir. Etkili çalgı çalmayla ilgili temel doğru teknik ve müzikal davranışları öğrenciye kazandırarak bu temel davranışların geliştirilmesinin ve etkili çalgı çalmaya dönüştürülmesinin önünü açacak kişi olan öğretmenin, aynızamanda iyi bir öğretmenlik formasyonu almış olması da çok önemlidir. Çalgı çalma güç ve karmaşık bir iştir. Çalgı çalmayı öğretecek iyi bir öğretmen, öğrenmeye hazır,istekli ve yetenekli bir öğrencinin yanı sıra; iyi düzenlenmiş bir öğretim programının titizlikle uygulanması da büyük önem taşımaktadır (Çilden, 2003, s.297).Çalgı eğitiminde bir diğer önemli faktör de, çalgının değişim ve gelişim sürecinin takip edilmesi, çalgıda yapılan değişikliklerin, yeni teknik anlayışların ve repertuar gelişiminin takip edilmesi ve öğrenciye kazandırılmasıdır.Bağlama eğitiminde farklı teknik anlayışların ve bağlamanın yapısındaki değişikliklerin takip edilmesinin yanı sıra dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da bağlamanın Anadolu kültüründeki yeri ve öneminin öğrenciye aktarılmasıdır.Bağlama çok uzun yıllar usta çırak ilişkisi içinde öğrenilmiştir.Konservatuarların, özel müzik kurslarının ve üniversitelerin müzik bölümlerinin açılıp sayılarının artmasıyla sistemli bir eğitim öğretim haline gelmiştir (Ekici, 2005,s 16)


